Dorian Gray'ın Portresi
Oscar Wilde'nin tek romanı olan Dorian Gray'ın Portresi sizi etkileyiciliğiyle ruhunuza dokunacak bir roman.
Okudukça farklı tatlar aldıgınız, tat aldıkça düşündüğünüz ve düşündükçe tekrar okumak isteyeceğiniz bir roman .
Kendi fikrimi söylemeden geçemeyeceğim bir dipnotum mevcut ; okudugum anı hatırlıyorum ve o anları özlüyorum. Abartmadan söyleyebileceğim bir yorumdu bu.
Oscar Wilde ise romanındaki üç ana karakteri için şöyle demiştir; "basil hallward, ben olduğumu sandığım kişidir; lord henry dünyanın ben sandığı kişidir; dorian ise benim olmak istediğim kişidir, belki başka bir çağda.''
Roman o kadar farklıdır ki zannımca okudugunuz romanlar içinde belki de en farklı hikayeyi barındıranlardandır. Bir de sanata , tiyatro ve resime / ressamlara ilginiz varsa.
shakespeare' e tekrar hayran kalacağınız kısımları içeren bölümlerde mevcut.
Bu arada radyo tiyatrosuda mevcuttur. İlginiz var ise bir dinleyin derim.
Kitaptan bir kaç alıntı;
“Hissedilerek çizilmiş her portre ressamın bir portresidir, modelin değil. Modelin orada bulunması yalnızca resmin yapılmasına yol açan bir rastlantı, bahanedir. Ressamın gözler önüne serdiği kişi o değildir, tersine renkli tuvalin üzerinde açıklanan, ressamın kendi kişiliğidir.”
Düşes, “Ya sanata ne diyorsun?” diye sordu.
“Bir illettir.”
“Aşk?”
“Yanılsama.”
“Din?”
“İnancın yerini tutan günün modası.”
"Sen kuşkucusun.”
“Hiç de değil. Kuşkuculuk imanın başlangıcıdır.”
“Ya nesin sen öyleyse?”
“Tanımlamak kısıtlamaktır.”
“Bir ipucu ver bana.”
“İp dediğin kopar. Labirentte kaybolabilirsin.”
-Bu gece anı defterine yazayım.
-Neyi?
-Ateşten yanan çocuğun ateşi sevdiğini.
"Ben birisinden çok fazla hoşlandım mı onun adını hiç kimseye söylemem. Onun kimliğinden bir parçayı başkasına teslim etmek gibi gelir bu bana. Gizli kapaklılığı sever oldum zamanla. Çağdaş yaşamı gözümüzde gizemli, büyülü kılabilecek tek şey bu gibi geliyor bana. Gizli tutarsan en sıradan şey bile tatlı, zevkli olabiliyor."
İpek Arslan
Yorumlar
Yorum Gönder